“Düzceli Âlimler Sempozyumu” ile Genç Nesillere Büyük Kültürel Hafıza ve Manevî Miras

Düzce Üniversitesi tarafından, Düzce Valiliği, Düzce Belediyesi ve Düzce İl Müftülüğü iş birliğiyle düzenlenen Düzceli Âlimler Sempozyumu”  Düzce Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

DMHA DÜZCE-“İlmî Birikim, Kültürel Hafıza ve Manevî Miras” temasıyla Cumhuriyet Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa; Düzce Valisi Selçuk Aslan, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Düzce Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Ertuğrul, Rektör Danışmanları Prof. Dr. İsmail Karagöz ve Prof. Dr. Vildan Coşkun, Düzce İl Müftüsü Osman Aydın, davetli konuklar, ülkemizin farklı üniversitelerinden akademisyenler ile Düzce Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri katıldı.Hafız Abdüsselam Karakoç tarafından okunan Kur’an-ı Kerin tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını Düzce Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Vildan Coşkun gerçekleştirdi. İlim, irfan ve maneviyat yolculuğunda Düzce’de derin izler bırakmış alimleri yad etmek ve onları anlamak için bir araya geldiklerini belirten Prof. Dr. Vildan Coşkun, Batı medeniyetlerinin ilim anlayışı ile Doğu medeniyetlerinin ilim anlayışının; kalkış noktaları ve hedefleri bakımından birbirinden ayrı olduğunu söyleyerek, birinde insan için her zaman daha fazlası aranırken, diğerinde nihai hedefin hakikat arayışı olduğunu ifade etti. Alimlerin ilim önderleri ve toplumların manevi muhafızları olduğuna işaret eden Coşkun, Düzce’nin doğal güzelliklerinin yanı sıra alimleri ile anılmayı hak etmiş bir şehir olduğunu söyleyerek alimlerin; hizmetleri, himmetleri ve hikmetleriyle Düzce’nin ilmî, dinî ve ahlaki dünyasında silinmez izler bıraktığını sözlerine ekledi.Programda konuşan Düzce İl Müftüsü Osman Aydın, Düzce’de daha önce bu alanda geniş kapsamlı bir program düzenlenmediğinden sempozyumu çok anlamlı bulduğunu belirterek sözlerine başladı. Sempozyumda Düzce’nin manevi hayatına tesir eden alimlerin hayatları ve öne çıkan özellikleri hakkında bilgi sahibi olacaklarını dile getiren Osman Aydın, programın kitap haline getirilerek insanların hizmetine sunulmasının da sadaka-i cariye olacağının altını çizdi. Her bir alimin din hizmetini sunmada öncü olduğunu ifade eden Aydın, Düzceli alimlerin bıraktığı mirasın dine hizmet yolunda daha çok insanın icabetini kolaylaştıracağını söyleyerek konuşmasını noktaladı.Düzce 23. Dönem Milletvekili ve İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Düzceli alimlerin ilim ve irfan sürecinde kemale erdikten sonra Düzce’ye gelerek mana güzelliklerine güzellik kattığını vurguladı. İlmî birikim, kültürel hafıza ve manevî miras noktasında değerlendirmeler yaparak üretilecek formüllerle, insanların sosyal problemlerine ve kültürel sorunlara çare ve çözüm sunmanın, kamu görevi mahiyetinde kendilerine yüklenen bir sorumluluk olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Celal Erbay, ilahiyat fakültelerini; bu ülkenin geleceğine, birlik ve beraberliğine açılan aydınlık pencereler şeklinde nitelendirerek programda emeği geçenlere teşekkür etti.Programda konuşma gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, “Düzce’nin dinî, ilmî ve kültürel birikimine ışık tutan anlamlı bir programa ev sahipliği yapıyoruz. Bu sempozyum, yalnızca akademik bir toplantı değil; aynı zamanda Üniversitemizin şehrine, geçmişine ve değerlerine duyduğu vefanın bir ifadesidir. Düzce ilmî, manevî ve kültürel derinliğiyle büyük bir geçmişe sahiptir. Yapılan akademik taramalar, biyografik çalışmalar ve sözlü tarih kaynaklarına göre, bu topraklarda yetişmiş, yaşamış ya da iz bırakmış 40 ila 50 arasında âlim tespit edilmiştir. Bu şahsiyetler, sadece yaşadıkları döneme değil, kendilerinden sonraki kuşakların da ilmî ve ahlaki gelişimine yön vermiştir.” ifadelerini kullandı.Konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Düzce Valisi Selçuk Aslan, Düzce’nin sahip olduğu doğal güzelliklerin yanı sıra insan yetiştirme noktasında da zengin bir şehir olduğunu belirterek sözlerine başladı. Sempozyumla, ilmî birikim, kültürel hafıza ve manevî mirası bir kez daha hatırlayacaklarını dile getiren Selçuk Aslan, Kafkaslardan Balkanlara, Kırım’dan Kuzey Irak’a kadar kökleri uzanan, ahenk ve huzur şehri Düzce’nin birçok alimin yetişmesinde de vatan olduğunu dillendirerek programın Düzce’ye, ülkemize ve gönül coğrafyamıza hayırlı olmasını temenni etti.Açılış ve protokol konuşmalarının ardından sempozyumun oturumlar bölümüne geçildi. Açılış oturumunun başkanlığını üstlenen Düzce Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Ertuğrul, Düzce’nin manevi hayatına etki etmiş alimleri Düzce’nin gündemine getirmeyi amaçladıklarını ifade ederek sözü Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e bıraktı.Prof. Dr. İlhan Genç “Düzce’nin İlmî Birikimine Dair Mütalaalar” başlıklı konuşmasında, Düzce’nin sosyolojik yapısından ve Düzceli alimlerden bahsederek Düzce’nin, dinî hayatın zenginliği, Kur’an okuma ve hafızlık mesleği noktasında yüksek seviyelerde olduğunu vurguladı.Doç. Dr. Hamza el-Bekrî ise “Zâhid el-Kevserî’nin Kültürel Mirasını Tanzim Etme Fikri” başlıklı sunumunu katılımcılarla paylaşırken, Öğr. Gör. Dr. Zehra Gülay Tokmak ise mütercim olarak programa katkı sağladı. Zâhid el-Kevserî’nin fikri külliyatını oluşturan ana fikirleri aktaran Doç. Dr. Hamza el-Bekrî, O’nun oldukça zengin bir ilmî miras bıraktığına dikkat çekti.Düzceli Âlimler Sempozyumu’nda, Düzce Üniversitesi ve ülkemizin farklı üniversitelerinden akademisyenlerin katıldığı oturumlarda, Düzce ve çevresinde doğmuş, yaşamış ya da bu coğrafyada ilmî ve manevî etkiler bırakmış şahsiyetlerin biyografileri, eserleri, düşünceleri ile eğitim faaliyetleri ele alındı. Ayrıca bölgedeki ilmî geleneğin oluşumu, sürekliliği ve günümüze yansımaları çok boyutlu bir bakış açısıyla değerlendirildi.Düzce’nin dinî, ilmî ve kültürel derinliğini ortaya koyan “Düzceli Âlimler Sempozyumu”, Düzce’nin sahip olduğu bu birikimin ve mirasın gelecek nesillere aktarılması noktasında da önemli ve anlamlı bir misyon üstlendi.