Bazı basın mecralarında CHP Düzce Milletvekili Talih Özcan hakkında iktidar partisine mi geçiyor?  Şeklindeki haberlere yönelik açıklama gerçekleştirdi.

DMHA DÜZCE – CHP Düzce Milletvekili Talih Özcan yaptığı açıklamada “Son günlerde kamuoyuna yansıyan bazı haberler, spekülasyonlar ve şahsım üzerinden yapılan yorumlar maksadını aşmakta; Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vererek beni Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderen binlerce Düzcelinin iradesini zedelemektedir. Kimi zaman ılımlılık üzerinden, kimi zaman ise sahadaki çalışmalarımız çarpıtılarak partimize ve şahsıma yönelik bir itibarsızlaştırma çabası yürütülmektedir. Ancak bilinmelidir ki; bu tür kurgular ne CHP’ye zarar verir ne de 47 yıl sonra Düzce halkıyla kurduğumuz güven bağını koparabilir. Çünkü, bizim muhalefet anlayışımız bağırmakla, hakarete varan sert sözlerle değil, halkımızın gerçek sorunlarını dinlemekle ve bu sorunlara çözüm üretmekle ölçülür. 100 yılı aşmış Cumhuriyetimizin kurucu ve kurtarıcı partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin gençlik kollarında siyasetle tanıştım. Dünyada eşine çok az rastlanan bu büyük çınarın gölgesinde yetişmiş, halkın içinden gelen bir evladınız olarak, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, başta ayrım yapmaksızın bütün Düzceli hemşerilerim olmak üzere Milletime hizmet etme gururunu ve onurunu yaşıyorum. Bu gurur, ne bir pazarlığa ne de bir rotasızlığa yem edilemeyecek kadar büyüktür. Bu onur, Cumhuriyetimize, Milletimize ve Büyük Atatürk’ün devrimlerine olan sadakatimin sonucudur. Bugün Türkiye, siyasi polemiklerden, kutuplaşmalardan ve yapay gündemlerden yorulmuş durumdadır. Halkımız kavgalardan, kısır çekişmelerden, çözümsüzlükten ve ekonominin her geçen gün daha da dibe batmasından bıkmış, bitap düşmüştür. Ülkemizin, küresel alanda yaşanan savaşlar ve diplomatik krizlerle adeta ateş çemberiyle çevrildiği bir süreçte, Millet olarak daha fazla birliğe, daha fazla dayanışmaya, ortak akla ve iç barışa ihtiyaç duyuyoruz. Ancak ne yazık ki, Cumhuriyet Halk Partisi başta olmak üzere muhalefeti hedef alan, siyaseti yargı sopasıyla dizayn etmeye çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız. Son seçimlerden sonra, Türkiye’nin 1. Partisi olarak uzun yıllar sonra Milletimizin teveccühünü kazanmış ve iktidar yolunda emin adımlarla ilerleyen partimizin belediye başkanları ve yol arkadaşlarımız hakkında açılan davalar, yürütülen operasyonlar, Milletimizin oyuna ve iradesine yönelen açık müdahalelerdir. Bu siyasi saldırılar sürerken, adımın “iktidar partisine mi geçiyor? gibi son derece yanlış ve gerçek dışı haberlerle anılmasını, en hafif tabirle kınıyorum. Geçmişte hiç olmadığı kadar çok Düzce’nin sorunlarını, vatandaşımızın derdini, talebini TBMM kürsüsünden dile getiriyor ve farklı yollarla çözüm arıyorum. Bu konuda şüphesi olanlar, yaptığım çalışmalara kolaylıkla ulaşabilirler. Ben, Düzce’nin bütün sokaklarında, köylerinde, kasabalarında halkımızla sohbet ediyor, onlarla çay içiyor, taleplerini dinliyorum. Hangi partiden, hangi görüşten olursa olsun, Düzceliler 7 gün 24 saat telefonuma ulaşabiliyor ve hiçbirisini geri çevirmiyorum. Gerektiğinde sert muhalefet yapma konusunda gerektiğinde de diplomasi yoluyla sorunlara çözüm üretme konusunda kimseden ders almayacak kadar siyasi deneyime sahibim. Sadece ve sadece Milletimi dinler, o doğrultuda gereğini yaparım. Ancak, Düzce sokaklarında, bir esnaf lokantasında, bir pazar tezgahında, bir köy kahvesinde, bir taksi durağında, bir kafede, Düzce’nin her bir karışında görüyorum ki, memşerilerimiz bize güveniyor, bizi destekliyor ve Düzce’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin yürüyüşü her geçen gün kalabalıklaşıyor. Bu vesileyle bir kez daha ifade ediyorum: Ben, Cumhuriyet Halk Partisi’nin özbeöz evladıyım! CHP rozetini taşıdığım her an, yalnızca bir partiye değil; bu ülkenin demokrasi mücadelesine, adalet arayışına ve Cumhuriyet değerlerine sadakat yemini etmiş olmanın sorumluluğunu taşıyorum. Ne kişisel saldırılar ne siyasi operasyonlar ne de mesnetsiz haberler bu yoldaki inancımı zayıflatamaz. Bizim yerimiz bellidir. Biz halkın yanındayız. Bizim yönümüz bellidir. Biz Cumhuriyetin yolundayız. Siyaseti kişisel çıkarları için yapanların yorumlarıyla ilgilenmeden, doğru bildiğim yolda halkımızla omuz omuza yürümeye devam edeceğim.